Bengaluru: 21 yaşındaki bir öğrenci kısa bir süre önce üniversiteye girerek onu reddeden ve kendi canına kıymaya kalkışmadan önce onu bıçaklayarak öldürdü. Oğlan hastanede iyileşirken, davranışı kasabayı şok etti. Ancak polis, gönlünde aşk olan bu tür cinayetlerin ön plana çıktığını ancak toplam cinayet sayısı içindeki payının her zaman marjinal olduğunu söyledi.
Polis kayıtlarına göre, Karnataka’da 2018 ile 30 Kasım 2022 arasında 6.551 cinayet rapor edildi, ancak aşk ilişkisi için cinayetlerin oranı %3,3’tü (215). Bu beş yılın her biri boyunca, toplam cinayetlerin yalnızca %0,1 ila %4,5’ini oluşturdular.
Polis, karşı taraf tarafından reddedilmenin en yaygın neden olduğunu, sadakatsizlik şüphesi ve kıskançlığın da bu tür cinayetlere katkıda bulunan diğer faktörler olduğunu söyledi.
Ek polis (suç) genel müdürü R. Hitendra, son yıllarda “tutku suçlarında” büyük bir artış veya azalma olmadığını söyledi. “Bu kategoride her yaştan mağdurumuz var ve geçen haftaki Bengaluru cinayetinin (sanığın) zihniyle bir ilgisi var” dedi.
Psikiyatristler, saldırganlık ve zorlayıcı bir kontrol tutumunun bu tür iğrenç eylemlerin ana nedenleri olduğunu söylüyor.
Dr. Psikiyatri profesörü ve Nimhans’ın adli psikiyatri bölümü başkanı Suresh Bada Math, kadınları aşk nedeniyle öldüren erkekleri “toplumsal cinsiyete dayalı şiddet” olarak nitelendirdi. “Temel sebep, kadın partner üzerinde ‘zorlayıcı kontrol’ uygulama arzusudur. Bu “eril güce” yönelik herhangi bir kayıp veya tehdit, şiddet için her zaman verimli bir zemindir” dedi.
Diğerlerinin yanı sıra cinsiyet, mali zorluk, hastalıklı kıskançlık, yakın boşanma tehditleri, aile içi geçimsizlik ve kişiler arası çatışmanın rolünün ötesine bakıldığında bu tür şiddete katkıda bulunduğunu söyledi ve ekledi: “Faillerin aile geçmişi ve kişilik sorunları giderek daha fazla rol oynuyor. şiddeti anlamada önemli bir rol oynamaktadır. Ancak faillerin ve olayı çevreleyen koşulların kapsamlı bir değerlendirmesi olayı anlamamıza yardımcı olabilir.”
Spandana Healthcare’den psikiyatrist Mahesh Gowda, saldırganlık ve dürtüselliğin bu tür cinayetlerin ana nedenleri olduğuna inanıyordu. “Böyle kişiler reddedilmeyi kabul edemezler. Saldırganlığın istenen nesneleri elde etmeye yardımcı olduğunu keşfederlerdi. Başarıyı evde şiddetli tavırlarla tadacaklardı. Bağımlılıklar da bu tür davranışlara katkı sağlıyor” dedi.