WASHINGTON: İster Amerikan başkanlığı veya PepsiCo, Microsoft ve Google gibi küresel şirketlerin köşe takımına girerken, Hint diasporasının ulaştığı baş döndürücü yükseklikler artık kabul edilen norm. Yine de Başkan Biden’ın adaylığı eski Mastercard CEO’su Ajay Banga Dünya Bankası’na liderlik etmek farklı bir kategoriye giriyor.
Bu, Hint kökenli göçmen CEO’ların çoğunun sahip olduğu standart akademik ve kariyer modelinin nadir bir istisnasıdır: Hindistan’da doğdular, büyüdüler ve erken eğitimlerini aldılar, ancak yüksek öğrenim ve erken kariyer her zaman Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleşiyor. Indra Nooyi, Satya Nadella ve sundar pichai bu kategoridekilere aittir. Aslında, HTE’lerden ve IIM’lerden mezun olmuş olabilirler, ancak bitirme okulu tipik olarak Stanford, Wharton, Harvard, Yale vb.
Ajaypal Singh Banga aksine, Başkan Biden’ın belirttiği bir gerçek, büyük ölçüde Hindistan’da basılıyor ve hatta seçimine yardımcı olmuş olabilir. Biden, diğer analistler ve hayranlar tarafından tekrarlanan sözlerinde, “Hindistan’da büyümüş olan Ajay, gelişmekte olan ülkelerin karşı karşıya olduğu fırsatlar ve zorluklar ve Dünya Bankası’nın yoksulluğu azaltma ve refahı artırma konusundaki iddialı gündemini nasıl yerine getirebileceği konusunda benzersiz bir bakış açısına sahip.” .
Hindistan kökenli küresel liderlerden oluşan bir ağ olan Indiaspora’nın kurucusu ve başkanı MRRangaswami, Banga’nın adaylığını Başkan Biden’ın “ilham verici bir seçim” olarak nitelendiriyor. eski Mastercard honcho, yanınızda götürmek için ideal niteliklere sahiptir. Indiaspora’nın icra direktörü Sanjeev Joshipura, Dünya Bankası başkanlığı için Hindistan doğumlu ilk aday olarak Banga’nın “gelişmekte olan ülkelerin karşı karşıya olduğu zorluklara dair bir anlayış getireceğini” kaydetti.
Aslında, Banga’nın ilk kariyerinin çoğu – fauji (ordu) ailesinin bir sonucu olan Secunderabad, Jalandhar, Delhi ve Shimla’da okuduktan sonra – Hindistan’da kuruldu. Banga, IIM Ahmedabad’dan mezun olduktan sonra 1981’de Nestle Hindistan’a katıldı ve burada 13 yılını bir dizi satış, pazarlama ve genel yönetim görevlerinde çalışarak geçirdi. Daha sonra, 1996’da tüketici sektörü için Hindistan’da pazarlama başkanı olarak Citibank’a geçmeden önce, serbestleşen Hindistan’da fast food bayiliklerini başlatmak için Pepsico’ya katıldı.
Sonraki 13 yıl boyunca, Citi’de çeşitli pozisyonlarda bulundu ve sonunda ABD bireysel bankacılık ve tüketici varlıkları bölümünün liderliğini üstlendi (ilk olarak 11 Eylül’den hemen önce onu New York’a getirdi) ve daha sonra Asya bölümünün başkanı oldu. Hong Kong’da Pasifik operasyonu.
Citibank’ı o zamanki başkan Sandy Weill’in (başka bir Kızılderili olan Vikram Pandit, o sırada CEO’ydu) çırağı olarak yönetme yolunda ilerliyordu, ancak Banga sessizce o zamanlar 5.000 kişilik mütevazı bir şirket olan Mastercard’a soyundu. Citi’de 300.000), pazar lideri Visa’yı arıyordu. On yıl sonra görevini tamamladığında, yıllık satışlarını üç katına çıkarmış ve para birimini kartla değiştirmeyi amaçlayan nakit para basma ve dijitalleştirme çabalarıyla sektörde bir simge haline gelmişti.
Başkan Biden, Banga’nın adaylığını açıkladığında G-20 maliye bakanları toplantısı için Bangalore’da bulunan ABD Hazine Bakanı Janet Yellen’ın, “Onun çabaları, banka hesabı olmayan 500 milyon insanın ABD’ye gelmesine yardımcı oldu” demesine yol açan türden bir geçmiş performanstı. dijital Dünya. ekonomiyi ve özel sermayeyi iklim çözümleri için kullanmak.”
Elbette Biden’ın seçimi herkesi heyecanlandırmıyor. Bazı eleştirmenler, bankanın ihtiyaç duyduğuna inandıkları türden bir kamu sektörü deneyimine sahip olmayan bir “Wall Street içinden biri” ve “büyük bir şirket yöneticisi” olarak nitelendirerek şimdiden bıçaklarını bilemeye başladılar. OilChange International grubu, “Banga’nın yağmacı bankalar ve şirketlerdeki uzun kariyeri, Dünya Bankası’nı insanlar ve gezegen için çalışabilecek bir kuruma dönüştüreceğine dair güven uyandırmıyor. Dünya Bankası tarafından su özelleştirmesinin zarar verici geçmişi” dedi. Bir deyim.
Ancak Biden yönetiminin desteğine sahip ve onayın formalite olması bekleniyor. Kuzey Orta Amerika’daki göç meselelerinde Banga ile yakın bir şekilde çalışan Başkan Yardımcısı Kamala Harris, “büyük içgörü, enerji ve kararlılık… ekonomik fırsat” getirecek “dönüştürücü” bir Dünya Bankası başkanı olacağını söyledi.
Banga’nın mütevazi ve kendini beğenmiş halka açık dersleri – özellikle sık sık gittiği okul ve kolejlerde – ilham veriyor. Hikaye, 11 Eylül’den sonraki günlerde, NYC’de nispeten yeniyken, Citibank’tan Weill’in onu ticari amaçla uçmak ve göçmenlik incelemesini riske atmak yerine şirketin jetine binmeye ikna etmesi gerekti. NYC’de Sihlere yönelik başıboş saldırılara rağmen, Banga işe yürüyerek gitmekte ısrar etti ve Weill, onu korumak için sık sık apartmanında onunla birlikte yürümek için durdu.
2016 liderlik forumunda, WC Bradley Co.’nun başkanı ve CEO’su Marc Olivie, Columbus’tan Banga ile Türkiye’ye bir iş gezisine çıktı. Karşıdan karşıya geçerken, yoldan geçen bir arabadaki bazı adamlar Banga’ya Taliban teröristi diyerek bağırdılar.
“Burada dünyanın en büyük şirketlerinden birinin CEO’susunuz ve Amerika Birleşik Devletleri Başkanı’nın çeşitli komitelerinde oturuyorsunuz. Bu cehalet ve bağnazlıkla nasıl başa çıkıyorsunuz ve bunu değiştirmek için ne gerekiyor? O sordu.
“Omuz silkmelisin çünkü o noktada iki seçeneğin var: omuz silkebilirsin ya da sinirlenebilirsin. Öfke bunu değiştirmeyecek,” dedi Banga küstahça ekledi, “Bu arada, o arabada dört kişi vardı ve sadece sen ve bendik. Bana çocukken kazanamayacağın bir kavgaya girmemen öğretildi. Ve benimle dövüşeceğinden emin değildim, Marc.’
Bu tür deneyimler, Banga’nın kuruluşlarda çeşitliliğe duyulan ihtiyacı defalarca vurgulamasına yol açtı, en iyi şekilde sık sık alıntılanan bir alıntıyla ifade edildi: Doğada, yeterince çeşitli değilseniz cezalandırılırsınız. Bir panda olmak ve tek besin kaynağınız olarak bambuya sahip olmak, neslinin tükenme şansını büyük ölçüde artırır. Farklı yaşam ve iş deneyimleri olan farklı insanlarla çevrelenen liderlerin önemini çeşitli forumlarda defalarca vurguladı; tüm ırkları, kültürleri ve cinsiyetleri kucaklamak.
“Nihayetinde, etrafını sana benzeyen, senin gibi yürüyen, senin gibi konuşan, seninle aynı yerlerde büyümüş, önceki işlerinde seninle çalışmış insanlarla çevrelersen, işe almanın rahatlığını yaşarsın. çevrenizde bu aşinalığa sahip insanlar. Ama aynı kör noktalara da sahip olacaksınız. Aynı trendleri özlüyorsunuz. Aynı fırsatları kaçırıyorsunuz” diye açıklıyor.
Görünüşe göre, Amerikan tarihindeki en çeşitli yönetim sinyali aldı ve ona göre hareket etti.