Doğrudan anlatım nedir ve örnek ?

Ilayda

New member
Doğrudan Anlatım: Herkesin Duyduğu, Ama Pek Kimsenin Tam Olarak Bilmediği Şey!

Selam forumdaşlar!

Hepimiz, hayatın çeşitli anlarında bir şekilde bir “doğrudan anlatım”la karşılaşmışızdır. Yani, birisi sana öyle bir şey söyler ki, doğruyu direk yüzüne vurur. Kafanıza dank eder, “Evet, doğru, ama neden bu kadar doğrudan?” diye düşünürsünüz. Şimdi size bu konu hakkında kısa ama eğlenceli bir tur atmaya ne dersiniz?

Özellikle de bu doğrudan anlatımı başkalarına öğretmeye çalışan erkeklerle ve çözüm odaklı, ilişkiyi derinleştirmeye çalışan kadınlarla bir araya gelip, bir çay içseydik... Bakalım, doğrudan anlatımı nasıl anlatırlardı?

Doğrudan Anlatım Ne Demek? Gerçekten Ne Demek?

Doğrudan anlatım, aslında oldukça basit bir şey. Birinin doğrudan söylediği şeyler... Hani böyle, "Sana bakınca kesinlikle dün akşamki pizza aklıma geliyor," gibi. Bu tarz bir anlatımda herhangi bir dolaylılık yoktur. İçten, samimi, ve bazen biraz da serttir. Yani, her şeyin şeffaf olduğu bir durum söz konusu. Fakat bazen bu doğrudanlık, hem eğlenceli hem de içten içe şaşırtıcı olabilir. Mesela:

Örnek:

Adam: “Bence sen gerçekten harika bir insansın, ama o kırmızı elbisenin rengi biraz... ne denir, eski kırmızı gibi duruyor.”

Kadın: “Öyle mi? Hımm, senin gözlüğünü mi değiştirmelisin acaba?”

Burada, doğrudan anlatım hem doğru hem de sosyal açıdan bazen risklidir. Çünkü insanlar bazen ne söylediğine dikkat etmeden, sadece ‘doğrudan’ söylemek ister. Ama bu, genellikle birbirlerine nasıl yaklaşmaları gerektiğiyle ilgili bir yanılgıdır.

Erkekler Çözüm Odaklı, Kadınlar İlişki Odaklı: Doğrudan Anlatım Çatışması!

Biraz eğlenceli bir bakış açısıyla düşünelim...

Erkekler, doğrudan anlatımı genellikle çözüm odaklı kullanır. O yüzden, bazen düşündüklerinden çok daha net bir şekilde konuşurlar. Çünkü onlar için çözüm hemen bulunmalıdır. Ama işte, kadınlar devreye girdiğinde bu iş değişiyor. Kadınlar ise ilişkilerde daha empatik ve bazen dolaylı anlatım yapmayı tercih edebilirler. Ama biz bu yazıyı doğrudan anlatım üzerinden ele alıyoruz, o yüzden kadının dolaylı anlatımını geçelim (şimdi değil, belki başka bir yazıda).

Örnek Erkek: (Çözüm odaklı doğrudan anlatım)

Kadın: “Beni seviyor musun?”

Erkek: “Tabii ki. Ama bunu neden soruyorsun ki? Eğer bu soru bir çözüm gerektiriyorsa, evet, seni seviyorum, bu konuda yapılacak başka bir şey yok.”

Kadın: “O zaman, bu akşam yemeği ne olacak?”

Erkek: “Bunu da çözebiliriz. Dondurma alırım, çözüme kavuşturmuş oluruz.”

Evet, bildik çözüm odaklı erkek yaklaşımı! Aslında gayet net, doğru, ama biraz... ne deriz, yüzeysel? Erkeklerin doğrudan anlatımda çözüm aramaları, bazen karşındaki kişiyi düşünmektense, sadece “olayı” düzeltmek üzerine kurulur. Bu tip bir yaklaşımda, “Ama ben senin duygularını anlamak istiyorum!” demek, pek de geçerli olmaz.

Kadınlar: Doğrudan Anlatımı Bir İlişki Aracı Olarak Kullanmak? Evet, Ama Başka Türlü!

Kadınlar ise genellikle duygusal zeka ve ilişki odaklı bakış açılarıyla doğrudan anlatım yaparlar. Mesela, bir kadın bir durumu düzeltmek istiyorsa, belki biraz daha empatik ve ilişki odaklı olacaktır. Örneğin, şu senaryo pek de yabancı değil:

Örnek Kadın: (Empatik doğrudan anlatım)

Kadın: “Dün neden bu kadar sessizdin? Bir şey oldu mu?”

Erkek: “Hayır, bir şey olmadı. Sadece biraz düşünceliyim.”

Kadın: “Emin misin? Belki de biz konuşarak bu durumu çözebiliriz.”

Erkek: “Hayır, sorun değil.”

Kadın: “Ama ben bunun çözülmesi gerektiğini düşünüyorum. Belki bir çay içebiliriz, bu durumu daha sağlıklı çözmemiz için.”

Kadınlar, doğrudan anlatımda ilişkisel yönü ön plana çıkararak bir bağ kurmaya çalışırlar. Onlar için her cümle, bir duygunun yansımasıdır. Yani, “Bir şey mi var?” sorusu, aslında çok daha derin bir sorudur. Bir kadın, bir konuda doğrudan anlatım yaparken, arkasında bir ilişki kurma isteği taşıyor olabilir.

Doğrudan Anlatımda Aşk ve Çözüm Arayışının Harmanı: İdeal Senaryo!

Yani, doğrudan anlatım bazen, erkeklerin mantıklı ve stratejik yaklaşımıyla; kadınların ise duygusal ve empatik bakış açılarıyla birleşebilir. Belki de en ideal senaryo, bu ikisinin bir araya gelip bir sonuca ulaşmasıdır. Ne dersiniz?

Örnek:

Kadın: “Bence birbirimize gerçekten iyi bakmamız gerekiyor, Emre. Bu akşam hangi filmi izleyelim?”

Erkek: “Çözüm basit: Komedi filmi izleriz, herkes güler, herkes mutlu olur.”

Kadın: “Tamam ama, film izlerken birbirimize biraz daha yakın olalım, sadece komediyi değil, birbirimizi de paylaşalım.”

Erkek: “Evet, bu konuda seninle hemfikirim.”

Sonunda her şey yolunda gider. Evet, ilişki ve doğrudan anlatım bir şekilde buluşur, ama sadece bu şekilde doğru olur. Çünkü her iki tarafın ihtiyacı farklıdır, ama tek bir dilde birleşebilirler: Doğrudan ama sevgiyle!

Peki, Sizin Görüşünüz Ne? Doğrudan Anlatımı Sevmek ya da Sevmemek… Bu Konu Üzerine Ne Düşünüyorsunuz?

Şimdi, sevgili forumdaşlar, ne düşünüyorsunuz? Erkeklerin çözüm odaklı doğrudan anlatımı mı daha çok hoşunuza gidiyor, yoksa kadınların ilişkisel doğrudan anlatımı mı? Ya da ikisini birleştirip bir "mükemmel harman" yaratmak mı? Yorumlarınızı bekliyorum, hadi bakalım, bakalım kim hangi taraftan!