Kelamda Muhdes Ne Demek ?

Cansu

New member
\Kelamda Muhdes Nedir?\

Kelamda Muhdes, kelam ilminin en önemli terimlerinden biri olup, Arapçadan Türkçeye geçmiş bir kavramdır. "Kelam" kelimesi, "söz" anlamına gelirken, "Muhdes" kelimesi de "sonradan olan, yeni yaratılan" anlamına gelir. Dolayısıyla, "Kelamda Muhdes" terimi, kelamda sonradan meydana gelen yenilikler ya da değişiklikler anlamına gelir. Bu terim, özellikle İslam düşüncesi ve kelam ilmi üzerine yapılan tartışmalarda, bir şeyin Allah'ın yarattığı ilahi kelamın dışında yeni bir biçimde ortaya çıkması ve bu yeniliğin kabul edilmesiyle ilgili olarak kullanılır.

Kelamda Muhdes terimi, İslam felsefesi ve kelam ilmi çerçevesinde, bir şeyin "yeni" ve "yaratılmış" olduğunu ifade ederken, Allah'ın mutlak kelamına karşıt bir durumu anlatır. Çünkü İslam inancına göre, Allah’ın kelamı ezelidir, sonsuzdur ve değişmez. Dolayısıyla, Allah’ın kelamına "yenilik" katmak ya da ona müdahale etmek, dini öğretiler açısından kabul edilemez bir durumdur. Bu bağlamda "Kelamda Muhdes", kelamın orijinal doğasına aykırı bir gelişme veya yenilik olarak değerlendirilir.

\Kelamda Muhdes ve İslam Düşüncesindeki Yeri\

İslam düşüncesinde kelam ilmi, Allah’ın varlık ve sıfatları, ahiret hayatı, kader gibi temel dini meseleleri akıl yoluyla anlamaya yönelik bir disiplindir. Bu disiplinde, Allah’ın kelamı ve O’nun yaratılış sürecindeki rolü hakkında derinlemesine tartışmalar yapılmıştır. Kelamda Muhdes, bu tartışmalar çerçevesinde, özellikle felsefi olarak kelamın sınırlarının ve özelliklerinin tartışıldığı bir nokta olarak karşımıza çıkar.

Kelamda Muhdes’in en çok ele alındığı alanlardan biri, "ilahi kelam" anlayışıdır. Kelam ilmi, klasik dönemde "Allah’ın kelamı"nı, ezeli ve ebedi bir varlık olarak kabul eder. Bunun dışında kalan her şey, insan aklının veya yaratılışın bir sonucu olarak "muhdes" (sonradan olmuş) kabul edilir. Bu anlayışa göre, insan sözleri, yarattığı düşünceler ve yazılar da "kelamda muhdes" olarak nitelendirilebilir.

\Kelamda Muhdes’in Tanımlanışı ve Kavramsal Derinliği\

Kelamda Muhdes, sadece bir dilsel terim değil, aynı zamanda teolojik ve felsefi anlamlar taşır. Bu terimin bir yönü, "yaratılmışlık" özelliği taşırken, diğer yönü ise "değişim" ve "yenilik" gibi kavramları içinde barındırır. Bununla birlikte, "Kelamda Muhdes" ifadesi, özellikle kelamda yenilik yapmanın veya kelamı dönüştürmenin ahlaki ve teolojik anlamda sakıncalı olduğu bir bakış açısını da taşır.

Muhdes’in İslam düşüncesindeki en önemli özelliği, onun mutlak olan ve değişmeyen Allah kelamına karşı bir "yaratılmışlık" taşımasıdır. Bu kavram, birçok kelamcı tarafından, Allah’ın mutlak kelamı ile insan aklının veya sözünün oluşturduğu kelam arasındaki farkları vurgulamak için kullanılır. Burada vurgulanan temel fikir, Allah’ın kelamının doğası gereği değişmez ve ezeli olduğudur. İnsan sözleri ise zamanla değişebilir ve yaratılabilir.

\Kelamda Muhdes Terimi Hangi Durumlarda Kullanılır?\

Kelamda Muhdes terimi genellikle şu durumlarda kullanılır:

1. **İzah Edilemeyen Yeni Kavramlar:** Kelamda muhdes, bazen dini literatürde yeni bir kavramın veya görüşün ortaya çıkması anlamında da kullanılır. Bu tür durumlar, özellikle dini akımların veya mezheplerin ortaya çıkmasıyla ilişkilidir. İslam dünyasında ortaya çıkan yeni dini düşünceler ve mezhepler, bu kavram üzerinden eleştirilir.

2. **İnsanın Yarattığı Yeni Kelam:** İnsan sözlerinin "kelamda muhdes" olarak nitelendirilmesinin diğer bir anlamı da, Allah’ın kelamının dışındaki her türlü insan sözüne işaret etmesidir. İnsanlar, kendi düşüncelerini, kelimeleriyle ifade ederken, bunlar Allah’ın kelamından bağımsız ve sonradan meydana gelen kelamlardır.

3. **Yaratılışın ve Evrenin Varlığı Üzerine Tartışmalar:** İslam felsefesindeki yaratılış anlayışı da kelamda muhdes terimiyle ilişkilidir. Birçok kelamcı, Allah’ın yaratışının başlangıcına dair görüşlerini bu terimi kullanarak ifade etmiştir. Allah’ın evreni yaratması, zamanın ve uzayın yaratılması gibi konular bu kavram çerçevesinde ele alınabilir.

\Kelamda Muhdes’in İslam’ın Temel İlkeleriyle Bağlantısı\

Kelamda Muhdes terimi, İslam'ın temel inançlarıyla derin bir bağlantıya sahiptir. İslam’da kelam, yalnızca Allah’a ait bir özellik olarak kabul edilir. Allah’ın kelamı, ezeli olup hiçbir değişim geçirmez. İnsanların ortaya koyduğu her şey ise yaratılmıştır ve sonradan meydana gelmiştir. Bu bakış açısı, özellikle tasavvuf ve felsefi kelamda önemli bir yer tutar.

Kelamda Muhdes, özellikle kelamın ya da sözün "muhdes" (yeni, yaratılmış) olduğu iddialarına karşı bir savunma niteliği taşır. Bu da, Allah’ın kelamına karşı yapılan her türlü müdahale ve yenilikçiliği reddeden bir görüş olarak ortaya çıkar. İslam düşüncesinde, kelamda muhdes anlayışının ortaya çıkması, daha çok kelamın saf, değişmeden kalması gerektiğini savunan bir bakış açısıyla paralellik gösterir.

\Kelamda Muhdes ve Modern Yorumlar\

Kelamda Muhdes terimi, yalnızca klasik İslam düşüncesinde değil, aynı zamanda modern İslam yorumlarında da kendine yer bulmuştur. Modern dönemde bu kavram, kelamın zamanla değişmesi ve gelişmesi, hatta bazen farklı sosyal ve kültürel bağlamlarda yenilikler oluşturulması anlamında ele alınabilir. Bu bağlamda, kelamda muhdes, yalnızca eski anlamıyla değil, aynı zamanda daha geniş ve güncel bir yorumla da değerlendirilebilir.

Modern İslam düşünürleri, bu terimi kullanarak kelamın dinamik bir yapıya sahip olabileceğini, değişen toplumların ihtiyaçlarına göre yeni yorumların ve açıklamaların yapılabileceğini savunmuşlardır. Ancak, bu tür yorumlar yine de temel İslam inançlarına aykırı olmamalıdır.

\Kelamda Muhdes ve Dinamik Düşünme\

Kelamda Muhdes terimi, İslam düşüncesinin ve kelam ilminin sadece dogmatik bir yaklaşımla değil, dinamik bir biçimde ele alınması gerektiğine işaret eder. Bu, özellikle dinin modern zamanlarla uyumlu bir şekilde nasıl gelişebileceğine dair bir tartışma açar. İslam’daki bazı kavramların, toplumun kültürel ve sosyo-politik yapısına göre nasıl değiştiği ve evrildiği üzerine yapılan tartışmalar, kelamda muhdes terimi üzerinden değerlendirilebilir.

Sonuç olarak, kelamda muhdes, kelam ilminin daha geniş bir perspektiften değerlendirilmesi gerektiğini gösterir. Yeni yorumlar, akıl yürütmeler ve teolojik tartışmalar, İslam’ın temel ilkelerine aykırı olmadan, dini anlayışa katkıda bulunabilir. Bu, hem geleneksel İslam düşüncesinin korunması hem de modern toplumların ihtiyaçlarına uygun bir din anlayışının geliştirilmesi açısından önemlidir.