Göklere çıkarmak deyiminin ne demek ?

Manisa

Global Mod
Global Mod
Göklere Çıkarmak: Bir Değeri Yüceltme Hikâyesi mi, Yoksa Aşırı Yüceltme mi?

Hepimizin bildiği bir deyim: "Göklere çıkarmak." Bu deyimi kullanırken genellikle birini ya da bir şeyi övmek, yüceltmek, abartılı şekilde takdir etmek için söyleriz. Ancak, bu deyimin tam olarak ne anlama geldiği, ve ne zaman gerçekten yerinde kullanıldığını tartışmak, bazen kafa karıştırıcı olabilir. Bu yazıda, deyimin kökenlerine inip, aslında ne demek istediğini ve nasıl yanlış anlaşılabileceğini anlamaya çalışacağım. Ayrıca, deyimi kullandığımızda, gerçekte neyi anlatmak istediğimize dair biraz derinleşmek istiyorum. Rakipler ya da övgüye değer gördüğümüz insanlar hakkında bu deyimi söylediğimizde, biz aslında neyi kutluyoruz?

Deyimin Kökeni: Göklere Çıkarmak Nereden Geliyor?

"Yüceltmek" kelimesinin tam anlamı, bir kişinin ya da bir şeyin değerini olağanüstü bir şekilde artırmaktır. Yani, bir şeyin göklere çıkarılması, ne kadar büyük, ne kadar önemli olduğunu vurgulamak için yapılan bir ifadedir. Tarihe bakıldığında, gökyüzü, yüksek ve ulaşılmaz olmasıyla hep ilahi bir alan olarak kabul edilmiştir. Eski toplumlarda, tanrıların oturduğu yerin gökyüzü olduğuna inanılırdı. Bu yüzden bir kişiyi ya da bir başarıyı "göklere çıkarmak", ona kutsallık ya da aşırı değer atfetmek anlamına gelir.

Hikâyeye bakıldığında, bu deyimin arkasında insanın hayatta ulaşabileceği en yüksek noktayı simgeleyen bir inanç vardır. Bir insan ya da nesne "göklere çıkartıldığında", onun "ulaşılabilir" sınırları aşmış olduğunu, özel olduğunu ve belki de neredeyse kutsal kabul edilmesi gerektiğini ifade ederiz.

Göklere Çıkarmak: Her Zaman Doğru Bir Hamle mi?

Bu deyimi, en çok övgüde bulunduğumuz birine ya da çok başarılı bir şeye karşı kullanırız. Ama ne kadar doğru bir şey yaptığımızı hiç sorguladık mı? Gerçekten her zaman "göklere çıkarmak" gerektiğinde, yücelttiğimiz kişi ya da şey bu kadar yüceltmeyi hak ediyor mu? Bazen, abartılı bir övgü, yanlış bir algı yaratabilir. Bu durumda, birinin başarısını gerçekten görüp takdir etmek, bazen aşırıya kaçmaktan daha önemli olabilir. Bu soruya farklı bakış açılarıyla yaklaşabiliriz.

Erkeklerin bakış açısına göre, “Göklere çıkarmak” deyimi, iş dünyasında ya da hayatın zorlu alanlarında başarıyı somut bir şekilde kutlamak anlamına gelir. Bir iş yerinde mükemmel bir performans gösteren birini "göklere çıkarmak" çok mantıklı bir övgü olabilir. Çünkü erkekler genellikle daha pratik ve sonuç odaklıdırlar. Övülen kişi, çok belirgin bir başarıya ulaşmışsa, ona duyduğumuz saygı ve övgü de aynı derecede yüksek olacaktır.

Kadınlar ise, daha duygusal bir bağ kurarak, topluluk ya da ilişkiler odaklı bir yaklaşım sergileyebilirler. "Göklere çıkarmak" deyimini kullanırken, bunun sadece başarıya dayalı bir durum olmadığını, bir kişinin ya da bir grubun hislerini, emeklerini, bu yolda geçen zamanı ve katkılarını da göz önünde bulundururlar. Bu nedenle, bazen birinin yüceltildiği kadar, onun bu yüceltilmeye nasıl bir yanıt verdiği de önemlidir. Kadınlar, bazen toplumsal bağlar ve insanların kendilerini değerli hissetmeleri için daha dikkatli bir yaklaşım sergilerler.

Gerçek Hayat Hikâyeleri: Yüceltmenin Bazen Riskli Olması

Şimdi, deyimi daha derinlemesine tartışalım. Başarılı bir insanın sürekli övülmesi, her zaman doğru bir yaklaşım olmayabilir. Bu durum, övgüye değer görülen kişinin üzerindeki baskıyı artırabilir. Örneğin, bir okulda öğretmen olan Elif, her yıl en çok takdir edilen öğretmendi. Öğrencileri sürekli onu "göklere çıkarıyor", başarıları sayesinde her yıl ödüller alıyordu. Fakat, bu sürekli yüceltme, Elif’i zamanla strese soktu. Herkesin beklentisi arttıkça, yaptığı işin aslında ne kadar tatmin edici olduğu konusundaki şüpheleri de artıyordu. Sonunda, o kadar yüceltildiği halde, işine karşı duyduğu motivasyon azalmaya başladı. Hatta bir gün, her şeyden uzaklaşıp "daha basit bir hayat" arayışıyla işinden ayrılma kararı aldı.

İşte bu örnek, "göklere çıkarmak" deyiminin bazen ne kadar tehlikeli olabileceğini gösteriyor. Birinin başarılarını kutlamak, çok değerli ve kıymetli olsa da, aynı zamanda baskıyı da beraberinde getirebilir. Elif’in durumu, bazen kişileri başarılarının ardından yalnız bırakmanın, onlar için daha sağlıklı bir yol olabileceğini düşündürüyor.

Göklere Çıkarmak: Sosyal Medya ve Toplumdaki Yeri

Günümüzde, sosyal medya sayesinde her şeyin "göklere çıkarılması" çok daha kolay hale geldi. Bir kişi kısa bir video ile milyonlarca beğeni alabiliyor, bir ürün anında popülerleşebiliyor. Ama bu yüceltme çok geçici olabiliyor. Bir önceki örneğe dönersek, birinin başarılarını sürekli yüceltmek, zamanla insanları daha fazla "görülme" baskısına sokuyor. Bu da çoğu zaman, gerçekte neyin önemli olduğunu unutturabiliyor. Sonuç olarak, "göklere çıkarmak" deyiminin, sadece bir kişinin başarısını değil, aynı zamanda onun insan olduğunu da hatırlatarak kullanılması gerektiğini unutmamalıyız.

Siz Ne Düşünüyorsunuz? Göklere Çıkarmak: Bir Başarıyı Kutlamak mı, Yoksa Gereksiz Bir Aşırılık mı?

Hepimizin bazen birini, bir durumu ya da başarıyı kutlamak amacıyla kullandığı bu deyim hakkında ne düşünüyorsunuz? Rakiplerimizi ya da arkadaşlarımızı "göklere çıkarmak" gerçekten onların başarısını takdir etmek mi, yoksa onların üzerindeki baskıyı arttırmak mı? Hepimiz hayatın her alanında sürekli kutlanmayı ve takdir edilmeyi seviyoruz. Peki ama, gerçekten bu aşırı yüceltmeler gerekli mi? Göklere çıkarmak deyimi, bazen insanlar için zararlı bir hal alabilir mi? Sizin deneyimleriniz bu konuda ne söylüyor?