Kayısı Yağı Kanseri Tedavi Edebilir mi?
Belki de kanserli kişileri yüzde 90 kadarı, tedavi rejimlerinin bir yılı içerisinde tamamlayıcı ve alternatif tıp yapmayı dener. En azından tedavilerinin bir parçası olarak.
Avrupa’da, kanser tedavisinde birçok kişi kayısı çekirdeği tohumları tüketir. Doğal sağlık savunucuları, kayısı çekirdeğinde (tohumlar) bulunan bir bileşiğin, kanser hücrelerini öldürebildiğini ve tümörleri yok edebileceğini düşünüyor.
Bununla birlikte, bu doğal bileşik zehirli bir madde içerir: siyanür. Bu nedenle, kayısı çekirdeği (yağları içeren) kanser hücrelerini yok edebilir (ancak şimdiye kadar, bu iddiayı destekleyen kesin bir araştırma çalışması yoktur), siyanür zehirlenmesine yok açabilirler. Sağlıklı diyet yağ içeriğinden dolayı, bu çalışmaya göre kayısı yağı, kemoterapi sonrası bağışıklık sistemine yardımcı olabilir.
Kuşkusuz, bazı kanserlerin mucizevi iyileşmeleri için kayısıyı gösterebiliriz. Bununla birlikte, bu tedavinin işe yaradığına dair tek kanıtın şu anda tamamen anekdot olduğunu tekrarlamakta fayda var; bu konuda daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
Belki de kanserli kişileri yüzde 90 kadarı, tedavi rejimlerinin bir yılı içerisinde tamamlayıcı ve alternatif tıp yapmayı dener. En azından tedavilerinin bir parçası olarak.
Avrupa’da, kanser tedavisinde birçok kişi kayısı çekirdeği tohumları tüketir. Doğal sağlık savunucuları, kayısı çekirdeğinde (tohumlar) bulunan bir bileşiğin, kanser hücrelerini öldürebildiğini ve tümörleri yok edebileceğini düşünüyor.
Bununla birlikte, bu doğal bileşik zehirli bir madde içerir: siyanür. Bu nedenle, kayısı çekirdeği (yağları içeren) kanser hücrelerini yok edebilir (ancak şimdiye kadar, bu iddiayı destekleyen kesin bir araştırma çalışması yoktur), siyanür zehirlenmesine yok açabilirler. Sağlıklı diyet yağ içeriğinden dolayı, bu çalışmaya göre kayısı yağı, kemoterapi sonrası bağışıklık sistemine yardımcı olabilir.
Kuşkusuz, bazı kanserlerin mucizevi iyileşmeleri için kayısıyı gösterebiliriz. Bununla birlikte, bu tedavinin işe yaradığına dair tek kanıtın şu anda tamamen anekdot olduğunu tekrarlamakta fayda var; bu konuda daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.